
Ultra Küçük Bakteri: Yaklaşık 9 nanometre boyundadır. Bir saç telinin ucuna 150 bin tanesi birden sığabilir.
Porcine Circovirus: Virüsler bugüne kadar ki en küçük yaratıklardır. Poprcine Circovirus, 17 nanometrelik boyuyla aralarındaki en küçük virüstür. Bu virüs sadece domuzları etkilemektedir.
Parvovirüs: Sadece 20 nanometre olmasına rağmen etkileri öldürücü olabilir. Bir köpeğiniz varsa onu bu virüsten uzak tutsanız iyi edersiniz.
Bromovirüs: Böcekler tarafından doğal olarak taşınan bir virüstür. Sadece bitkiler için zararlıdır.
Cowpea Mosaic Virüs: Yalnızca börülceleri etkilemektedir. Bulaştığı börülcelerin yapraklarının mozaik gibi görünmesine neden olur.
Hepatit A Virüsü: İnsanları etkileyen en küçük Hepatit virüsüdür. Küçük olması onu daha az zararlı yapmamaktadır.
Hepatit B Virüsü: En eski insan virüslerinden biridir. Uzak atalarımızda bile bulunurdu.
Hepatit C Virüsü: Hepatit A ve B'ye göre daha kapsamlı bir virüstür. Sadece insanlara değil, atlara ve köpeklere de bulaşabilir.
Zika Virüsü: Afrika'daki sivrisineklerin taşıdığı bir virüstür. Bağışıklık sistemi düşük kişiler için öldürücü olabilmektedir.
Bakteriyofaj: Bu listedeki en yararlı virüslerden biridir. Vücuttaki zararlı bakterilerle beslenir.
Papilloma Virüsü: İnsanlar için biraz zararlı bir virüstür. Fakat çoğu vakada rahatsızlık yaratmadan kaybolduğu görülmüştür.
Adenovirüs: Burnunuzun akmasından ve öksürmenizden sorumludur. Eğer burnunuz akıyor ve aynı zamanda öksürüyorsanız muhtemelen vücudunuzda Adenovirüs olabilir.
Alfavirüs: Adenovirüs'ten sadece 5 nanometre büyük olan Alfavirüs çok daha tehlikelidir. Kenelerin taşıdığı bu virüs ensefalite neden olur.
Bornavirüs: İneklerin burunlarının akmasına ve öksürmelerine neden olur. Boyu yaklaşık 75 nanometredir.
Rota Virüsü: Bebekler ve küçük çocuklar arasında diyare hastalığının en yaygın nedenidir. Dünyadaki hemen hemen her çocuğa en az bir defa Rotavirüs bulaşır.
Influenza Virüsü: 100 nanometre uzunluğundadır ve hepimizin bildiği grip hastalığına sebep olur. Yaygın soğuk algınlığından daha sert ve daha tehlikelidir.
Riketsiya Virüsü: Hayvanlarda lekeli hummaya neden olur. Bakteri ve virüsler arasındaki bir geçiş formudur.
Sars Virüsü: Solunum sisteminde ve akciğerlerde soruna neden olan virüslerin en kötü etkiye sahip olanıdır.
Kızamık: Bulaşıcı bir çocuk hastalığıdır. Ağız, burun ve boğaz bölgesine yerleşerek kötü etkilere sebep olabilir.
Yeşil Kükürt Bakterisi: Kaplıcalarda yaşar ve sülfürü sever.
Kuduz: Ölümcül olabilen bir virüstür. Beynin iltihaplanmasına neden olur ve tıbbi yardım gerektirir.
Herpes Virüsü: Bu virüsün birçok türü vardır. Fakat bunların sadece dokuzu insanlar için tehlikelidir. Aynı zamanda en yaygın rastlananları da yine bu dokuz türüdür.
Thermoplazma: Yüksek sıcaklıkları seven bir bakteridir. Bu bakterilere kaplıcalarda da rastlanır.
Klamidya: Vücudunuza girerse işleri sizin için fazlasıyla kötüleştirebilecek bir bakteridir.
Çiçek Virüsü: Aşılar sayesinde insanlara bulaşamayan, nesli tükenmiş bir virüstür.
Ferroplazma: 400 nanometre büyüklüğündedir ve sülfür mineralleriyle beslenir.
Mimivirüs: Birkaç yıl önce bir iki türü daha bulunana kadar en büyük virüs olduğu düşünülüyordu.
Neisseria: Dokuz türü insanlar için tamamen zararsız olan on bir türü vardır. Ne var ki diğer iki türü baya bir can sıkıcı olabilir.
Sporozoa: Bir mikrop ailesidir. Neredeyse tamamen parazitlerden oluşur. Sporozoa da oldukça zararlı olabilir.
Megavirüs: Mimivirüs'ten sonra keşfedilen ilk dev virüstür. Yine de en büyüğü o değildir.
Badnavirüs: Adı gibi dev bir virüstür. Badnavirüs, Bacilliform DNA virüsünün kısaltmasıdır.
Aeropyrum: Sıcağı seven bir bakteri türüdür. Onu sıklıkla diğer sıcak seven mikroplarla takılırken görebilirsiniz.
Halococcus: Su kütlesi tortularında yaşar. Büyük tabakalar oluşturarak bu tortuları canlı renklere dönüştürür.
Sulfolobus: Hem sıcağı seven hem de sülfürle beslenen bir bakteridir.
Ebola Virüsü: İnce fakat çok uzun, Afrika'ya özgü bir virüstür. Büyük olasılıkla onu daha önce duymuş olabilirsiniz.
Pandoravirüs: Dünyadaki ikinci en büyük virüstür. Neyse ki sadece amipleri etkiler.
Moraxella: 1 mikrometre uzunluğunda olan Moraxella bir bakterinin olabileceği kadar yaygındır. Normal boyutu ve şekliyle genellikle insanlarda görülür.
B. Safensis: İlk olarak Mars'tan dönen bir uzay aracında bulundu. Kırmızı gezegende de hayatta kalıyor olabilir.
Pnömokok: Sıklıkla akciğerlerde ciddi sorunlara yol açan bir patojendir.
Brusella: Çoğunlukla insanları ve köpekleri etkileyen bir bakteri türüdür. Bu bakteri hem sizi hem de köpeğinizi hasta edebilir.
Pitovirüs: 1,5 mikrometre boyuyla bugüne kadar bulunan en büyük virüstür.
Acidilobus: 85 dereceyi bulun sularda yaşar, Acidilobaceae'nin bir cinsidir.
Enterokok: Midenizde dahil neredeyse dünyanın her yerinde bulunabilir.
Haloferax: Mars koşullarında potansiyel olarak hayatta kalabilecek başka bir bakteri türüdür. Eğer Mars'ta hayat olacaksa kesinlikle bu bakteri de orada olacaktır.
Paenibacillus Larvae: Arıcıların gayet iyi bildiği kötü bir böcektir. Arılara bulaşarak onları hasta eder.
Azot Bakterisi: Hem gübre üretiminde hem de gıda maddesi katkısı olarak kullandığımız faydalı bir bakteri türüdür.
Burkholderia: Çevre için ne kadar iyi olsa da biz insanlar için çok zararlıdır.
Haloquadra: Şekil olarak tam bir kare olan tek mikroorganizmadır. Diğer mikroorganizmalar ya yuvarlaktır ya da uzundur.
Saman Basili: Arka bahçenizdeki toprağı kazarsanız dahi bulabileceğiniz bir canlıdır.
Penisilyum: Gıda ve ilaç üretiminde büyük öneme sahip olan bir çeşit mantar türüdür.
Babeziya: Kenelerin salyasında taşıdığı bir mikroorganizmadır. Çoğunlukla köpekleri ve sığırları etkiler.
Malassezia: İnsanlar dahil birçok hayvanın cilt yüzeylerinde bulunur.
Aquifex: Kaynayan suda kolayca hayatta kalabilen bir bakteridir. Gerçi bu onlar için bile biraz fazla sıcak olabilir.
Bifidobakteriyum: İnsanlar için yararlıdır. Yoğurt veya lor gibi mayalı süt ürünlerinde onlardan trilyonlarca bulabilirsiniz.
Rhodotorula: İçinizde yaşayan bir başka mantar türüdür. Neyse ki derinizde değildir. SDA üzerinde büyütüldüğünde belirgin turuncu ve kırmızı koloniler kolayca tanımlanabilir.
Labyrinthula: Hem simbiyotik hem de parazitik türleri içerir. Bu cinsin en önemli özelliği, koloniyi çevreleyen ve aynı zamanda hareket için Labyrinthula tarafından da kullanılan ektoplazmik bir ağ oluşturmasıdır.
Laktobasil: Mayalı sütte bulunan bir başka iyi bakteridir. İçinizin sıcacık ve mutlu olmasını sağlar.
Plazmodyum: Sivrisineklerin salyasında yaşayan bir parazittir. Neyse ki oldukça nadir görülür.
Cladosporium: Peynir ya da ekmek bozulduğunda gördüğünüz şeydir. Aynı canlı ağzınızın içinde de yaşar.
Kandida: 12 mikrometre boyundadır. Sessiz sessiz vücudunuzda uyuyan bir mayadır. Fakat bir şeyler ters giderse uyanıp kötü yanını gösterebilir.
Giyardiya: Bulunduğu her yeni hayvanda farklı bir tür olduğu düşünülüyordu. O yüzden her seferinde ona farklı bir isim veriliyordu. Taa ki hepsinin aynı tür olduğu bulunana kadar.
Suctoria: Genellikle suda yaşayan, fakat kimi zaman foklar gibi su hayvanlarının derisinde de yaşayabilen bir mikroorganizmadır.
Treponema: Ağzınızda bulunan bir mantar türüdür. Zaman zaman tehlikeli olabilecek durumlar yaratabilir.
Klostridyum: En kötü bakterilerden biridir. Ciddi sağlık sorunlarına neden olur ve en kötüsü de hastanelerde bol miktarda bulunur.
Borrelia: Bulaşması kolay değildir ama bulaşırsa oldukça can sıkıcı olabilir. Son derece tehlikeli olan Lyme hastalığının nedenlerinden biridir.
Alexandrium: Düşmanca bir mikroorganizmadır. Çoğu zehirlidir ama zehirli olmayanları bile zararlı olabilir.
Siyano Bakteri: Mavi-yeşil yosun olarak da bilinir. Su birikintilerinde ve midenizin için gibi içinde su bulunan yerlerde yaşar.
Didinium: Var olan en cana yakın mikroplardan biridir. En azından insanlar için öyledir. Çünkü sadece belirli bir bakteri türüyle beslenir.
Alternaria: Bitkiler ve insanlar için aynı derecede zararlıdır. Astıma ve diğer solunum sorunlarına neden olur.
Euglyphid: Çevre için gerçekten önemli bir amiptir. Çözülme sürecinde görev alır.
Flexibacter: Sadece balıkları etkiler ve onlarda çeşitli sağlık sorunlarına neden olur.
Vorticella: Yaşam koşulları konusunda oldukça seçici bir bakteridir. Bulunduğu yeri beğenmezse değiştirir.
Ceratium: Bir çeşit zırhla kaplıdır. Boynuz da diyebileceğimiz iki uzun ve tuhaf kolu vardır.
Foraminifere: Hücre duvarı kabuğu olan en geniş mikrop türüdür.
Spiroketa: Hem tatlı suda hem de tuzlu suda yaşayan zararsız bir mikroorganizmadır.
Terliksi Hayvan: Bir bakteriye göre oldukça büyüktür. Genellikle araştırmalarda ve mikrobiyoloji öğrencilerine gösterilmek için kullanılır.
Gallionella: 150 yıldır biliniyor. Demiri oksitler, başka bir deyişle paslanmasına neden olur.
Amoeba Proteus: En büyük mikroplardan biridir. Öyle büyüktür ki mikroskop olmadan dahi görülebilir.
Thiomargarita: 0.75 milimetrelik boyutuyla büyükçe bir mikroorganizmadır. Bir sirke sineğinin yanına koyarsanız onun yarısı kadar olduğunu görebilirsiniz.
Stentor: Mikro sınıfına girmeyen muhtemelen en büyük mikroptur. Santimetrenin beşte biri gibi bir boyuta denk gelmektedir.
Gromia Sphaerica: Çapı 38 milimetredir. Mikro sınıfına girmeyen bir başka canlıdır. Bu amipi okyanusun tabanında net bir şekilde görebilirsiniz.
Kabarcık Yosunu: Sıklıkla akvaryumları istila eden tek hücreli bir su bitkisidir. Küçük yeşil kabarcıklara benzer.
Caulerpa: Dünyadaki en büyük tek hücreli organizmadır. Aynı zamanda bir su yosunudur ve boyu neredeyse 3 metreyi bulur. Mikro sınıfına giren canlılardan değildir.